Gebelik Psikolojisi, Ebeveyn Psikolojisi ve 0 – 3 Yaş Çocuk Psikolojisi

Her insanın yetişkinlik hayatlarında geçirdiği kimlik yapılanmaları, seçtikleri roller, karakter gelişimleri,
bilişsel yapılanmaları, kısacası olumlu ve olumsuz hemen hemen bütün özelliklerinin temeli sıfır – üç
yaş döneminde atılmaktadır. Bu dönemde ebeveynleri ile güvenli bağlanabilmiş ve bilinçli ve ilgili
ebeveynler tarafından büyütülmüş çocukların çoğunlukla daha sağlıklı bir kimlik geliştirdiği ve
problem çözme becerilerini daha iyi geliştirebildiği dünya üzerinde kanıtlanmış durumdadır.

Programın Amacı;

Sıfır – üç yaş döneminde sağlıklı psikolojide bir çocuk yetiştirmenin en önemli kısmı tabii ki sağlıklı
psikolojide bir ebeveyn olabilmekten geçer. Günümüzde bilginin erişilebilirliği açısından imkânlar çok
zengin olsa da, çocuk yetiştirme konusunda bilinçli olmaktan çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. Her
çocuğun özel ve biricik olduğunu ve her ebeveynin ebeveynlik dışında da rolleri olduğunu göz ardı
etmeden bu süreçte ebeveynlere çocuğunu en iyi şekilde tanımak ve en sağlıklı ilişki modelini
kurabilmek için bir sistem geliştirdik. Ebeveyn ile çocuk arasında güvenli bağlanma ve sağlıklı ilişki
modellerini geliştirebilmek için köprü olmayı hedefledik.

Programın Hedef Kitlesi;

Bebek sahibi olmayı planlayan, hamilelik sürecinde olan ve sıfır – üç yaş arası çocuğu olan bütün
ebeveynlere destek olmayı hedefliyoruz.

Birinci Adım; Ebeveyni Çocuğa Hazırlamak

Ebeveyn olmayı planlayan, hamilelik sürecinde olan veya sıfır – üç yaş arasında çocuğu olan
ebeveynler için;

  • Ebeveyn olmak için hazırbulunuşluğu inceleyen, ebeveynlik kimliği ve ebeveynin hayattaki
    diğer rollerinin ayrışmasını ele alan, ebeveyni sağlıklı bir psikolojiye ulaştırmayı hedefleyen
    bireysel klinik görüşmeler planlamak.
  • Bebek gelişimi ve psikolojisi konusunda, güvenli bağlanma, sağlıklı iletişim ve davranış
    modelleri, büyüme sıçramaları ve kriz dönemlerini kapsayan bireysel veya grup şeklinde
    psikoeğitim sürecinden geçirmek,

İkinci Adım; Çocuğu Tanımak

Ebeveynler ve 0 – 3 Yaş dönemindeki çocuklar için;

  • Çocuğu klinik gözlem ve gelişimsel tarama testi aracılığıyla değerlendirmek.
  • Oyun aracılığıyla çocuğu tanımak.
  • Ebeveyn ve çocuğu birlikte gözlemleyerek iletişim ve davranış modellerini tespit etmek ve
    bunun üzerine bireysel klinik görüşmeler yapmak.

Gelişimsel Tarama Testi Nedir?

Çocukların gelişimlerini takip etmek ve bir sorun varsa tespit etmek amacıyla kullanılan evrensel bir
tarama testidir. Kişisel/sosyal gelişimi, dil gelişimi, ince motor ve kaba motor becerilerinin gelişimini
ayrı ayrı değerlendirir. Tarama verilerinin klinik gözlem ve ebeveynden de alınan bilgiler
doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği için alanında yetkin kişiler tarafından uygulanması
gereklidir.

Güvenli Bağlanmanın Önemi;

Çocuğun hayatta ilk temas ettiği kişiler ebeveynleridir. Dolayısıyla dünyayı ebeveynleri üzerinden
tanırlar. Ebeveynleri ile kurdukları ilk ilişki modeli onların hayatla kuracakları ilişkinin temelini
oluşturur. Ebeveyni tarafından yeterli ilgiyi ve şefkati görebilen, ihtiyaçlarının zamanında, verimli ve
tutarlı bir şekilde karşılandığını hisseden çocuk ebeveynine güvenli bir şekilde bağlanarak ilgisini
kaygısız bir şekilde çevreye yöneltebilir. Çocuk ilgisini ne kadar kaygısız bir şekilde çevresine
yöneltebilirse öğrenme olanakları da o kadar geniş olacaktır. Güvenli bağlanma şekilleri, beslenme,
özbakım, uyku, oyun, davranış ve iletişim gibi alt başlıklar ile incelenir.

Bağlanma teorisi iki bireyin birlikte kurduğu ilişkinin bağını temel alır. Bu teoriyi ortaya çıkaran ve en
önemli geliştiricilerinden biri olan john Bowlby, bağlanma davranışını başka bir kişide yakınlık arama
ve sürdürme olarak tanımlar. Birincil bağlanma kişisine bağlanması engellenen bir çocuk kaygı ve
güvensizlik geliştirir. Bu onun hem çevreyi keşfetme / öğrenme olanaklarını azaltır, hem de kaygıya
bağlı olarak uyum ve davranış problemleri geliştirir. Bu problemlerden bazıları şunlar olabilir;

– Yeme bozuklukları
– Uyku problemleri
– Parmak emme, tırnak yeme gibi uyum problemleri
– Yoğun ve sürekli ağlamalar
– Öfke ve inat problemleri
– Enürezis (idrar kaçırma) / enkoprezis (dışkı kaçırma)
– Çevreye karşı aşırı ilgisizlik
– Korkular
– Kendine ve başkalarına zarar verme eğilimi
– Vurma, kırma, dökme, bağırma gibi yıkıcı davranışlar
– Asosyal davranışlar
– Ebeveyne aşırı yapışma

Bowlby’den sonra Mary Ainsworth ve arkadaşları, yaptıkları “yabancı durum” çalışmasıyla 3 farklı
bağlanma türü ortaya çıkardılar. Günümüzde hâlâ geçerli olan bu bağlanma türleri şu şekilde ayrıldı;

– Güvenli
(Güvensiz)
– Kaygılı/kararsız
– Kaygılı/kaçınmacı

Yapılan araştırmalar sonucu birincil bakım veren kişiyle güvenli bağlanan çocuklarda, keşif / öğrenme,
başkalarıyla sosyalleşebilme, iletişim ve özgüven / özyeterlilik gibi becerilerin çok daha güçlü
gelişebildiğini gözlemleyebiliyoruz. Bunun yanında güvensiz bağlanan çocukların hemen hepsinde
kaygı, özgüven eksikliği ve öfke problemleri sık sık gözükebilmektedir. Kaygılı/kararsız bağlanan
çocuklarda anneye yapışma ve vurma, aşırı ağlama gibi problemler yoğunluklu olarak gözlemlenirken
kaygılı/kaçınmacı bağlanan çocuklarda ise ebeveyne karşı umursamazlık, içe kapanıklık ve asosyal
davranışlar daha yoğun görülmektedir.

Hamilelik Süreci

Gebeliğe Hazır Olma Süreci;

Çocuk sahibi olmak isteyen fakat psikolojik olarak hazır olduklarından emin olamayan çiftler
için hazırlanan bu programda, hem bireylerin hem de bebeğin sağlıklı bir psikolojide hamilelik
sürecini geçirmeleri amaçlanmaktadır.
Gebelik kararı yapılan klinik görüşmelerde incelenen konulardan bazıları;
– Anne adayının sağlık durumu
– Psikolojik yeterlilik
– Çiftlerin ilişkisi
– Çiftlerin aileler ile ilişkisi
– Ekonomik şartlar
– Çalışma hayatında gebelik
– Bağımlılıklar (sigara, alkol, vb.)

Yapılan klinik görüşmeler sonucunda gebe kalmak için en doğru zamanın çiftler ile birlikte
tespit edilmesi amaçlanır.

Gebelik Süreci;

Hamilelik sürecinde olan kadınlarda görülen hormonal değişiklikler, beyin yapılarındaki
değişiklikler ve içlerinde bir can taşımanın da getirdiği sorumluluk duygusu ile birlikte
psikolojik çökkünlükler hemen her hamile kadında gözlemlenmektedir. Bu süreçte;
– Kaygı bozuklukları
– Depresif ruh hali
– Öfke problemleri
– Karakter ve kişilik değişiklikleri
– Kendilik algısında değişim
– Tükenmişlik sendromu
– Lohusa sendromu
– Çevre terörü
– Doğum öncesi ve doğum sonrası depresyon.
– Doğum öncesi ve sonrası çiftler arası yabancılaşma

Gibi durumlar görülebilmektedir. Anne ile bebeğim ilişkisi, bebek anne karnına düştüğü
günden itibaren kurulmaya başlar. Hepimiz biliyoruz ki anne karnındaki bebek, annesinin
kaygı ve stres başta olmak üzere bütün duygularını hisseder. Bu duygular bebeğin karakter
gelişimi için edindiği ilk verilerdir. Dolayısıyla bu süreçte annenin kendini iyi hissetmesi hem
anne için, hem bebek için, hem de anne ve bebeğin ilişkisi için son derece önemlidir.
Hamilelik sürecinde olan ebeveynler için hem bu süreci en sağlıklı ve keyifli şekilde
atlatabilmeleri hem de hamilelik süreci ve doğum sonrasında bebeği ile ilişki örüntüleri ve
davranış biçimlerini sağlam bir temelde kurabilmleri adına ebeveynlerin psikolojik destek
almaları çok önemli olacaktır.

Ebeveynler için hazırlanan psikolojik destek programının kapsadığı bazı konular şunlardır;

– Kaygılar ile baş etme becerilerinin kazandırılması
– Öfke kontrolünü sağlama
– Kimlik algısındaki değişiklikler ile baş etme
– Annelik kimliğine geçişteki kimlik ayrışması ve uyum problemleri
– Nefes, gevşeme ve farkındalık egzersizleri
– Anne bebek ilişkisini güçlendirmeye yönelik çalışmalar.

Oyun ile Çocuğu Tanımak;

Çocukların en önemli iletişim araçları oyundur. Dünyayı anlama biçimleri, ilişki ve kişilik
örüntüleri, öğrenmeleri, duygu ifadeleri ve duygu boşaltımları gibi pek çok şeyi oyun
aracılığıyla çözümlemeye çalışırlar. Dolayısıyla bir çocuğu tanımanın ya da bir çocukla
iletişim kurmanın en iyi yolu onunla doğru bir yolla oyun oynayabilmektir.

0 – 3 yaş dönemindeki çocukların ihtiyaçları çok hızlı geliştiği ve değiştiği için, oyun ihtiyaçları
da hızlı bir şekilde değişime uğramaktadır. Çocukla hangi dönemlerde hangi ihtiyaçlarına
göre ne tür oyunlar oynanmasının ona daha faydalı olacağını bilmek önemlidir. Çocuk oyun
aracılığıyla geliştiği için ihtiyaçlarının da doğru bir şekilde karşılanması, he bilişsel, hem

fiziksel hem de duygusal gelişimine destek olacak şekilde dizayn edilmesi büyük bir önem
taşımaktadır.

Bizim bu programdaki hedefimiz de oyun aracılığıyla çocuğu tanımak ve yine oyun
aracılığıyla çocuğun ebeveyni ile olan iletişim becerilerini güçlendirmektir.

Ebeveyn ile Klinik Görüşmeler Yapmak

Sağlıklı ve mutlu bir çocuğun yolu en çok sağlıklı ve mutlu bir ebeveynden geçer. Ebeveynlik
serüveninde her ebeveyn kendisinden önce çocuğunu düşünerek kendi problemlerini bir
kenara atar ve çocuğunu mutlu etmeye uğraşır. Fakat genellikle sonrasında bu kenara atılan
problemler zaman içerisinde ebeveyni yorarak farklı sorunların oluşmasına neden olabilir.
Ebeveynlik yolculuğunu en verimli ve en sağlıklı şekilde geçirmek isteyen ebeveynlerimiz için
hazırladığımız bu programda onları her şekilde desteklemek istedik. Çünkü bu yolculuğun en
çok ebeveynlere keyifli gelmesi gerektiğini biliyoruz!

Bu programda ebeveynlerimiz ile bireysel klinik görüşmeler yaparak hem onların hayatlarını
verimsizleştiren problemleri ele almak hem de meditatif yöntemlerle rahatlamalarını sağlayan
egzersizler önereceğiz. Ebeveynlerimizin yaşam kalitesini arttırmayı hedeflediğimiz bu
program sayesinde çocuklarının da yaşamlarını güzelleştireceğimize inanıyoruz.

Randevu Talebi